Yaygın Gelişimsel Bozukluk Ve Sendromlar

Çocuğunuz; Göz kontağı kuramıyorsa, sosyal ilişkilerde sorunlar yaşıyorsa, yinelenen-tekrarlanan hareketlere sahipse, çevredeki aynılığı koruma davranışları varsa, yoğun davranış problemleri varsa, basmakalıp hareketleri varsa, ekolali (yansımalı) konuşmaya sahip ise, iletişim becerilerinde yetersizlik yaşıyorsa YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUKTAN şüphelenebilirsiniz.

Amerikan Psikiyatri Birliği, yaygın gelişimsel bozuklukları beş grupta  sınıflandırmıştır.

  1. Otizm
  2. Rett Sendromu
  3. Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğu
  4. Asperger Bozukluğu
  5. Atipik Otizm.

Otizm, bireylerin sosyal etkileşim, iletişim ve davranışlarını olumsuz yönde etkileyen yaygın gelişimsel bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Otizm belirtileri olarak bazı kaynaklarda bir çok örnek verilmektedir. Örneğin; Yinelenen-takrarlanan hareketler, çevredeki aynılığı koruma isteği, kalıp hareketler, ekolali (yansımalı) konuşma, monoton konuşma, konuşma konusunda sınırlılık, şahıs zamirlerini kullanmada güçlük, sosyal becerilerde yetersizlik, vb.

DSM-IV-TR (2000) Kılavuzuna Göre Sıklıkla karşılaşılan Belirtiler

  • Göz kontağını hiç kurmamak, çok kısa süreli kurmak ya da alışılmadık biçimde kurmak.
  • Konuşurken çok az jest ve mimik kullanmak
  • Başkalarına fazla yakın ya da uzak durmak.
  • Konuşurken alışılmadık ses kalitesi ve vurgu özellikleri göstermek.
  • Akranlarla etkileşimde bulunmamak
  • Belli kişilerle, yalnızca belli ilgilere dayalı olarak etkileşimde bulunmak.
  • Grup içinde etkileşimde bulunurken zorlanmak
  • Yalnız olmayı tercih etmek ve içe dönük davranışlarda bulunmak
  • Belli olay ya da durumlara başkalarının dikkatini çekme çabası göstermemek.
  • Sözel övgü karşısında tepki vermemek
  • Başkalarının ilgisi karşısında tepkisiz kalmak
  • Başkalarının yaptıklarına karşı ilgisizlik
  • Başkalarının duygularını anlamada yetersizlik
  • Konuşmaya başladıktan sonra basit bir dil bilgisi yapısı kullanmak ya da belli yanlışları tekrarlamaya devam etmek.
  • Karşılıklı konuşmada zorluk
  • Karşılıklı konuşma başlatmada, sürdürmede ve sonlandırmada önemli sorunlar göstermek• Konuşma konularında seçicilik: Kendi favori konuları dışındaki konularda çok zor ve isteksiz olarak konuşmak.
  • Sıra dışı ya da yinelenen dil kullanmak
  • Başkalarının kendisine söylediklerini tekrarlamak.
  • Televizyondan duyduklarını ya da kitaplardan okuduklarını, ilişkisiz zamanlarda ve bağlam dışı olarak yinelemek.
  • Kendisinin uydurduğu ya da yalnızca kendisine  anlam  ifade  eden  sözleri tekrarlamak.
  • Aşırı resmî ve didaktik konuşma özellikleri göstermek.
  • Senaryolu oyunlarda sınırlılık göstermek
  • Sembolik oyunlarda sınırlılık göstermek
  • Oyuncaklarla alışılmadık biçimlerde oynamak.
  • Sosyal oyunlara ilgisizlik
  • Bazı konulara karşı aşırı ilgi duymak ve başka konuları dışlayarak sürekli o konularla ilgili konuşmak, okumak, ilgilenmek vb. istemek.
  • İlgi duyduğu konularla ilgili ince ayrıntıları anımsamak, kendi favori konularındaki en ince ayrıntıları bile ezbere bilmek.
  • Belli düzen ve rutinlere ilişkin aşırı ısrarcılık
  • Belli etkinlikleri her zaman belli bir sırayla yapmak istemek: Örneğin, arabanın kapılarını hep aynı sırayla kapatmak.
  • Günlük rutinlerde değişiklik olmamasını istemek
  • Günlük yaşamdaki değişiklikler karşısında aşırı tepki göstermek
  • Tekrarlayıcı (kendini uyarıcı) davranışlarda bulunmak
  • Sıra dışı beden hareketleri sergilemek
  • Nesneleri sıra dışı amaçlarla kullanmak
  • Nesnelerin duyusal özellikleriyle aşırı ilgilenmek: Örneğin, eline aldığı her nesneyi koklamak ya da gözlerinin önünde tutarak ve evirip çevirerek incelemek.
  • Hareket eden nesnelere aşırı ilgi göstermek: Örneğin; tekerlek ya da pervane gibi dönen nesnelere, akan su ya da yanıp sönen ışık gibi hızlı hareket eden görüntülere uzun sürelerle bakmak.

Rett Sendromu, ilk defa Dr. Andreas Rett tarafından tanımlanmış, Dr. Bengt Hagberg ve çalışma arkadaşları tarafından 1983 yılında yayınlanan raporla, bir hastalık olarak dünya çapında tanınmıştır. Rett Sendromu (RS),  dünyada çeşitli ırklarda ve etnik gruplarda, özellikle kız çocuklarında görülen nörolojik bir rahatsızlıktır.

RS’li çocuklar, 6-18 aylık olana kadar normal veya normale yakın bir gelişim gösterirler. Bu süreden sonra çocuk, geçici durgunluk veya gerileme sürecine girer, iletişim kurma becerisini yitirir ve ellerini birbirine kenetler.  Hemen ardından stereotipik el hareketleri,  yürüyüş bozuklukları ve kafa gelişiminde gözle görülebilir bir yavaşlama ortaya çıkar. Nöbet geçirme, uyanıkken düzensiz soluk alıp verme gibi problemlerle de karşılaşılabilir. Bu sendromda bir çok alanda görülen yetersizliklerin giderilmesi, kayıpların kazandırılarak geliştirilmesi için özel eğitim uygulamaları hayati önem taşımaktadır.

Öncesinde normal işlev gören çocuğun 3-4 yaşlarında başlayan zekâ, dil ve sosyal işlevlerinde birkaç ay içinde gelişen deteryasyon (yıkım)’dur. Tahminen otistik bozuklukların 10’da birinde gözlenir. Ağır mental retardasyonla ve lokodistrofiyle (ilerleyici çocuk nörolojisi hastalıkları) birlikte görülmektedir. Ayrıca epilepsiye rastlama olasılığı da sıktır. Başlangıç ani veya dereceli olabilir. İlk bulgular, aktivitede artış, huzursuzluk ve anksiyetedir. Daha sonra konuşma ve diğer yetilerde kayıplar kaydedilir, klinik tablo platoya erişir ve sonraki gelişim sınırlı olabilir

Asperger Sendromu’nda, tipik olarak otizmli bireylerde görülen sosyal ilişki ve iletişim sorunlarının yanı sıra sınırlı ilgi alanı görülür. Çok sınırlı konularda ve dar çerçeveli alanlarda derin bilgilere sahiplerdir. Otizmden farklı olarak zamanında konuşmaya başlarlar; aşırı bilgiçlik ve el becerilerinde özel sorunlar görülür.  Bu çocuklar normal veya üstün zekâya sahiptirler. Mekanik oyuncaklara çok düşkündürler ve ilgi alanı sınırlı olan insanlarla daha iyi yakınlık kurarlar. Amaçsızca birtakım nesneleri toplayabilirler, öz bakım sorunları yoktur. Erişkinlikte ise kurallara sıkıca bağlı, soğuk ve mesafeli insanlar olarak tanınırlar. Bu bireylerin sosyal hayatında, genelde bir tane çok yakın arkadaşları vardır ve bu kişinin de sıklıkla dar, kısıtlı ilgi alanı vardır. Duygusal hayatında hep akılcı ve heyecansız yorumlamalara sahiptir, davranış sorunları görülebilir, jest, mimik ve vücut dilini kullanmada sorunları vardır. [Frith, 1991].

Atipik otizm; dil ve sosyal iletişimle ilgili sorunlar, dilin amaca yönelik kullanımındaki sorunlar, aşırı çekingenlik, aşırı utangaçlık, gündelik ve özel yaşamında belli ilkelere aşırı katı yaklaşım ve bağlılık gibi durumlarla ilişkili olarak göz önüne alınabilir. Bazı kişilik tipleri ve bozuklukları (şizoid kişilik, şizotipal kişilik, çekingen kişilik) yine atipik otizmle ilişkili olabilir, fakat farklar vardır. Örneğin, şizoid kişilikler toplumsal ilişkileri anlar, özellikle istemezler. Buna karşın otizmli bireylerde ilişki kurma arzusu olduğu, ama beceremedikleri ileri sürülmektedir.

Merkezimize YGB tanısıyla başvuran bireyin klinik ve diğer raporlarına bakarız. Kullandığı cihazlar, optik araçlar ve ilaçlar varsa bu araçları sorgularız.

Bireyi çok yönlü olarak 4 ana alanda değerlendirmede bulunuruz:

  • Yetersizliğin Değerlendirilmesi
  • Gelişim Düzeyinin Değerlendirilmesi
  • Akademik düzeyinin Değerlendirilmesi
  • Psiko-sosyal açıdan değerlendirilmesi alanlarında önce kaba daha sonra ayrıntılı değerlendirmeler yaparız.

Bazen aile tarafından; davranış problemleri, konuşma problemleri, sosyal beceri yetersizlikleri otizmle ya da diğer tanılarla karıştırılmaktadır. Belirlenen performansa göre çocuğun yapabildikleri ve gereksinimleri ortaya çıkarılmış olur. Oluşturulan bireysel eğitim plan ve program doğrultusunda çalışarak çocuğun olumlu davranışlar kazanması, dil ve iletişim becerilerinin, sosyal becerilerin geliştirilmesi, akademik performansın artırılması sağlanmaya çalışılır.

Unutmayınız ki, her bireyin reçetesi kendi performansında yatar. Çocuğunuzun zihinsel yetersizliği ile ilgili şüpheleriniz veya bize danışmak istediğiniz durumlar varsa, bir yudum kahvemizi içme fırsatınızla, size daha fazla bilgi ve öneri verebiliriz.

DAHA DETAYLI BİLGİ ALMAK İÇİN

Bizimle İletişime Geçebilirsiniz

İletişim